Monster (Aramızdaki Canavar)

Monster (Aramızdaki Canavar)

Yazar: Rabia İnanç ·
8 Nisan 2025

Monster animesindeki karakterler, her zaman Johan’ın ne kadar korkunç ve güçlü biri olduğundan, hatta parmak oynatmadan bütün bir yetimhanede katliam yaşanmasına sebep olan bir figür olduğundan bahseder. İzleyenler, Johan’ın doğaüstü güçlere sahip olup olmadığını merak ederler. Fakat, sonunda Johan’ın doğaüstü güçlere sahip olmadığı, aslında normal bir insan olduğu görülür. Johan, her zaman bilinmeyen şekillerde (çoğunlukla manipülasyon aracılığıyla) kötü sonuçlar doğurur. Fakat bunu nasıl yaptığı asla gösterilmez, çünkü burada vurgulanan şey, nasıl olduğundan çok, sonuçların ne kadar yıkıcı olduğudur.

Bu durumu daha kolay anlamanızı sağlamak için bir örnek vereyim: Bir ressam, çok iyi bir çizim yaptığını söyleyip çizimini gösterdiğinde, siz de onun çok iyi bir ressam olduğunu düşünürsünüz. Fakat, bu çizimi nasıl yaptığına dair hiçbir bilginiz yoktur, sadece sonuçlarına inanmışsınızdır. Johan’ın durumu da buna benzer. İnsanlar, sadece Johan’ın ne kadar korkunç olduğunu söyleyip buna kendilerini inandırır, karşılaştıklarında ise gerçekten Johan’ın öyle biri olduğunu düşünürler.

Bir diğer düşünce ise bana göre Johan Liebert’in bir kişiyi değil, toplumu temsil ettiğidir. Daha doğrusu, toplumdaki bir kısmı. Toplumda, insanları kolayca manipüle edebilen ve bu şekilde bir ırkı yok oluşa kadar sürükleyebilecek bir kesim vardır. Ve bunu, parmaklarını bile kaldırmadan yapabilirler. Burada önemli olan şey, nasıl olduğu değil, sonuçların kendisidir. Bu, birinci dünya savaşının nasıl başladığına değil de, sonuçlarıyla ilgilenmeye benzer. İnsanlar, Johan’ın nasıl bu ölüm ve katliamlara sebep olduğunu değil, daha çok ne yaptığını konuşmuşlardır.

Son düşüncem ise Dr. Tenma ile ilgilidir. Bana göre, burada toplumun bir kesimini temsil eden sadece Johan değil, aynı zamanda Kenzo da vardır. Kenzo, toplumun iyi, mutlu ve pozitif olmaya çalışan kısmını temsil eder. İyi olmaya çalışan dememin sebebi, insanların asla tamamen mutlu olamayacak olmalarıdır; en ufak bir kötülükle karşılaştıklarında, hemen iyiliklerini unutup kötülüğe dönüşebilirler. Johan gibi bireylerin kaybedecek hiçbir şeyleri yoktur; bu yüzden kötülüğü yayma yetenekleri, Kenzo gibi kişilerin iyiliği yayma yeteneklerinin kat ve kat fazlasıdır. Bu durumda, Johan gibi bir kişiye karşı gelmek için Kenzo gibilerden en az bir düzine olması gerektiğini görürüz. Sonuç olarak, Johan gibi bir kişinin bile bütün bir toplumu yok etmesi oldukça basittir.

Rabia İnanç

Rabia İnanç

Sanat seven biri.

31 Mart 2025 · 0 yorum Karl Marx Felsefesinde Yabancılaşma Kavramı – Taha Tuğyan

Metin özelinde ele alınıp, açıklanmasına girişilecek kavram yabancılaşma (Alm. entfremdung, İng. alienation) olacaktır. Kavram olarak yabancılaşma (Feuerbach ve Hegel’de de yabancılaşma kavramını farklı bağlamlar ve açıklamalar ile görürüz) Marx’ın gençlik yıllarında kaleme aldığı 1844 El Yazmaları adlı eserde görülür. Bu eserde Marx, yabancılaşmanın dört farklı görünümünden/biçiminden söz eder. Bu dört görünüm ise sırasıyla; Emeğin Ürününe […]

Yazar: Taha Tuğyan

Yorumlar (2)

    Dizi dediğiniz gibi ahlak ve erdem üzerine kurulu olduğundan çokça sonuç ve ders çıkartılabilir. Yorumunuz için teşekkür ederim.