Pink Floyd – The Great Gig in the Sky

Pink Floyd – The Great Gig in the Sky

Yazar: Yiğit Berk Bakırhan ·
21 Nisan 2025

Gencecik Bir Vokalin Ölüme Yazdığı Ağıt

 

“You’ve gotta go sometime…”

20. yüzyılın şüphesiz en şaşırtıcı gruplarından biri olan Pink Floyd, bizlere hem müzikal açıdan harika hem de sözlerinde derin anlamlar barındıran hazine niteliğinde birçok yapıt bıraktı. Bunlardan belki de en dikkat çekici olanı, hâlâ nasıl bu fikre ulaşıp kaydettiklerine anlam veremediğim Pink Floyd şarkısı The Great Gig in the Sky‘dır. Bugün sizlere bu müthiş eserin ortaya çıkışının hikayesini anlatacağım. Benim gözümden nasıl bir başyapıt olduğunu aktarmaya çalışacağım.

NASA Astronotları mı, Stüdyodaki Abi mi?

Şarkı, bildiğimiz şekline gelene kadar çeşitli evrimler geçirmiş. Orijinal kayıtta duyduğumuz versiyon grubun klavyecisi Richard Wright’ın piyano solosunun üstüne kuruluyor. The Great Gig in the Sky şu anki şeklini ve adını almadan önce aslında organ, orkestra ve kilise korosunun üstüne İncil’den birkaç alıntı vardı. Ayrıca Malcolm Muggeridge adlı gazetecinin din hakkında bazı radikal söylemlerini içeriyordu. Sonradan piyano introsu eklenince grup birkaç farklı fikir daha denemiş. NASA astronotlarının konuşmalarından kesit koymayı denemiş fakat belli ki yeterli bulmamışlar.

“And I am not frightened of dying

Any time will do, I don’t mind…”

Ölüm Dediğin Nedir ki?

Bildiğimiz kayıtta bu konuşmaların yerini grubun kayıt aldığı stüdyodaki insanlarla yaptığı röportajlardan kesitler alınmış. Şarkının da içinde olduğu The Dark Side of the Moon albümündeki başka şarkılarda da bu röportajlardan kesitler duymaktayız. (Örn. Us and Them.) The Great Gig in the Sky‘da duyulan bu kesitlerde bir abimiz ölümün ve ölüm korkusunun anlamsızlığından, bir gün herkesin bu sona kavuşacağından bahsediyor. Ben her zaman abinin sesinde bir alaycılık da sezmişimdir. Sanki ölümü küçümsüyor sorulara cevap veren kişi…

“O an ‘Bu şarkı asla gün yüzü göremeyecek.’ diye düşündüm.”

Torry’nin Çığlıkları

Şimdi bahsedeceğimiz ve şarkının şüphesiz en çarpıcı elementi olan vokallerde ise tam tersi bir durum var. Vokal, çığlıklar savuruyor. Adeta korkuyor ve kaçıyor ölümden. Bu çığlıklar; o kadar içten, o kadar melodik ki her seferinde içinize o bilindik korkuyu işliyor. Vokaller, o zamanlar 25 yaşında bilinmeyen bir vokalist olan Clare Torry tarafından kaydediliyor. Torry, gruba The Dark Side of the Moon albümünün kayıt mühendisi Alan Parsons tarafından önerilmiş. Torry bunları şöyle aktarıyor:

“Stüdyoya girdiğimde bana ilk önce Wright’ın piyanosunu dinlettiler. Benden üstüne şarkı söylememi istediklerini söylediler. Ne istediklerini pek anlayamamıştım ama bir şeyler denemeye karar verdim. İlk önce birkaç söz yazdım fakat söz istemediklerini söylediler. Bu çıkıştan sonra sesimi bir enstrüman gibi kullanmayı denedim, bir gitar gibi. Birkaç kayıt aldık. İşim bittikten sonra teşekkür edip uğurladılar. Beğendiklerini pek sanmıyordum ve David Gilmour (grubun vokali/lead gitaristi) dışında hepsi biraz sıkılmış gibiydi. O an ‘Bu şarkı asla gün yüzü göremeyecek.’ diye düşündüm.”

Oysa grup, bu işin ne kadar güzel olacağını çoktan anlamıştı. Grup, alınan bu kayıtlardan kesip biçerek orijinal kayıtta duyduğumuz o eşi benzeri olmayan vokali ortaya çıkardı.

“If you can hear this whispering you are dying.”

Torry, haykırışlarının Pink Floyd‘un en etkileyici şarkısına dönüştüğünü ancak The Dark Side of the Moon yayınlandıktan sonra kendi ismini katkıda bulunanlarda görünce anladı. Grup, ölüme görece bu kadar uzak yaşta olan gencecik bir kadının ölüme yazdığı ağıtlarını tıpkı bizler gibi büyüleyici bulmuştu.

Özetle, bu eşsiz yapıt benim için de ayrı bir önem taşıyor. Her denk geldiğinde şarkı boyunca o korkutucu ama bir yandan da düşünmesi tatlı konuyu hatırlatıyor. Sizler de eğer dinlemediyseniz bir şans verin ve en kısa zamanda dinleyin. Eminim ki sizler de bu ağıttan hayatınıza bir şeyler katacaksınız.

Diğer Edebiyat Arşivleri

Diğer Görselleri Ulaşmak İçin Tıkla

Yiğit Berk Bakırhan

Yiğit Berk Bakırhan

Ankara'da yaşıyor, üniversiteye hazırlanıyorum. Edebiyatla yakından ilgiliyim. Aynı zamanda gitaristim ve prodüktörlük yapıyorum.

1 Nisan 2025 · 0 yorum One / Metallica – Derin Şarkılar

Metallica’nın birçok konuda derin anlamlara sahip şarkılar ürettiği aşikâr, grubun en meşhur şarkılarından One da bunlardan biri. And Justice For All… albümünde olan bu şarkı; ağır şekilde yaralanmış -kolları, bacakları ve çenesini kaybetmiş, konuşma ve hareket etme gibi temel hareketleri dahi yapamayacak duruma gelmiş- bir 1. Dünya Savaşı askerini konu alıyor. Şarkıda bu askerin canını […]

Yorumlar (2)

    Bu albümde abartılıyor diyebileceğim bir şarkı yok ya. Hepsi hak ediyor olduğu yeri. Teşekkürler yorumun için